Sagopa Kajmer Röportajı
LINGUISTanbul: Merhaba..Nasılsınız ve bu aralar hayat nasıl süregeliyor sizin için?
Sagopa Kajmer: Teşekkür ederim her şey iyi ve de hoş.
LINGUISTanbul: Şimdi gelelim röportajımızda size sormak istediklerimize.İlk sorumuz bu dil bölümü serüveninin başlangıcıyla ilgili olsun ve ” lisedeyken dil bölümünü seçmenizdeki sebep nedir ve bu bölümü isteyerek seçenlerden mi yoksa hani tesadüfen kendimi bu bölümde bulanlardanım diyenler olur ya, siz de onlardan biri misiniz?” diye soralım?
Sagopa Kajmer: Lisedeyken ya sözel ya fen-matematik seçebiliyordunuz.Ben matematik ile iyi anlaşamam.Kendini bana pek de anlatamadı sanırım ya da ben onu anlamak istemedim.Anladığım şey konuşup yazmak.Bunlarda hüner sahibi olan biri elbette seçimini bunlardan yana kullanır.
LINGUISTanbul: Lisede dil bölümü okurken dersleriniz nasıldı ve lise hayatınız nasıl geçti kısaca anlatabilir misiniz?
Sagopa Kajmer: Lisede çok ama çok çalışkandım.Ama her şey not almak içindi.Ergenlik dönemim zordu.En çok sevindiğim şey o dönemlerden kalan saflıktır.Herkes saftı yani aptal demek değil içi dışı bir insanların hoşluğu bahsettiğim.Modeller ve araç gereçler daha sevimliydi espiriler daha dozundaydı.Zaten lisenin espirisi de bu.
“Yabancı dil deyip geçmeyin.”LINGUISTanbul:Lisede dil bölümü okumasaydınız,hangi bölümde okumak isterdiniz ve üniversitede hangi bölümü tercih ederdiniz?
Sagopa Kajmer: Ne lisede ne de üniversitede bölüm vs gibi şeyler sadece levhadır.Dil ya da farklı bölüm okumak insanı dilde maalesef uzman yapmıyor.Hususi gidip anavatanından öğrenilmeyen yabancı dil ; çarpık ve dağınık konuşulan forma uğramış yamuk bir Türkçeden başka hiçbirşey olamaz.Ne İngilizce bölümü master talebeleri bilirim İngilizceleri çok komik olan..Yabancı dil deyip geçmeyin.dışarıda bizlere bozuk dilimizden ötürü gülerek diyalog veriyorlar. O nedenle ben bölüm için değil bölümü bahane ederek hayatımı düzenlemeye çalıştım.Sadece Farsçaya karşı olan ilgim ağır bastı.İngilizce İspanyolca Latince tercihlerim de vardı.Ama zoraki tercihlerdi.Zaten her şey zor ki değil mi? Okumak da zorakiydi.Oku da ne okursan oku mantığı vardı.
LINGUISTanbul: Dil bölümünden mezun olduktan sonra,yabancı dil ve öğrenci seçme sınavına girdiniz.Bunların sonrasında da bir tercih dönemi yaşadınız.Bu dönem sizin açınızdan nasıl geçti?
Sagopa Kajmer: Heyacansız,gayet sıradan ama çok hayal kurarak.Şimdi o hayallere ulaşmanın rehaveti var.
“Yakaladığın avın ne yasını tut ne bayramını yap.”LINGUISTanbul: Bu tercih döneminden sonra okulumuzun Fars Dili ve Edebiyatı bölümüne yerleştiniz.Bu bölüme yerleştiğinizi öğrendiğinizde tepkiniz ne oldu ve bu bölümü gerçekten isteyerek mi seçtiniz?
Sagopa Kajmer: Kuzenim beni aramıştı sabahleyin.Uyuyordum onun telefonuyla uyanmıştım.Kazanmışsın demişti.Uykumdan uyanıp plan yapmaya başlamıştım.Ama okul için değil,yeni bir hayata adapte için.Okulda yaşanacaklar bellidir.Onlara hazırlanmalar ilk-orta ve lise de kalmıştı.Artık üniversite mevzu olunca ilk akla gelen hayat oluyor.Neyle yaşarım ne yerim ne içerim vs.okulu hiç düşünmemiştim kazandığımda.Attığım oltalardan biri bir ava takıldı.Zaten av yapıldı.Onun hakkında ne iyi ne kötü düşünme.Yakaladığın avın ne yasını tut ne bayramını yap.Sadece önüne bak,sıradaki gelsin!.böyle yaşanır zaten hayat.
“Farsça’nın yumuşaklığı ve samimiyeti beni 4 sene götürdü ve yaşattı.”LINGUISTanbul: Pekala Fars Dili ve Edebiyatı hakkında neler düşünüyorsunuz,bu bölümle aranız nasıldı?
Sagopa Kajmer: Her zaman iyiydi.Öğretmenlerim çok iyiydi.Arkadaşlarım da.Üniversitenin güzelliği de ayrıydı tabiî ki.Yalnız polisler ve çatışmalar arasında zar zor okudum.Zor zamanlar atlattım okul okurken.Farsça’nın yumuşaklığı ve samimiyeti beni 4 sene götürdü ve yaşattı.Sonra askerlikte bir kez daha kurtardı.Ne güzel bir durum.
LINGUISTanbul: Üniversitedeyken hayalinizde veya hedeflerinizde neler vardı?
Sagopa Kajmer: Müzik yapmak.
“Koridorda dolaşan Yunus’un hislerini en iyi o hisleri size ulaştıran Yunus bilebilir.”LINGUISTanbul: Sizin de bölümünüz koridorunda veya Edebiyat Fakültesi genelinde anılarınız olmuştur.Bunlardan birini veya birkaçını bizlerle paylaşabilir misiniz?
Sagopa Kajmer: Evet hergün aynı şeyleri yapardım.Koridorum boyunca mırıldanarak rap yapardım.Söz yazardım.Ucuzca bir walkmanim vardı kaset çalardı.Evde müziklerimi enstrumantal olarak kasede çeker koridorda onları dinleyip söz yazardım.Şu an düşünüyorum da ne muhteşemmiş.Ne kadar saf ve temiz günlerOysaki o günlerde de ”yaa ne kötü bu günler” diyordum.Zorlu günler.Teksin ve müzikle kafa tutmaya çalışıyorsun.Yapabiliyorum ben demek istiyorsun ama teksin.Bir tek sen ve koridor varsın.Ben arkadaşlarımla çok muhabbet etmezdim.Ama onların sevgisini kısa sürede kazanmıştım.Hocalarımın da.En özel anım işte o koridorda kulağımda walkmanle kimseye çaktırmadan mırıldanmalarımdı.Tabi sizler ne var ki bunda diyebilirsiniz.Ama koridorda dolaşan Yunus’un hislerini en iyi o hisleri size ulaştıran Yunus bilebilir.Özeldi.
“Ben onlara bir gün beni dinleyecekler demiştim.Hayalim buydu.”LINGUISTanbul: Gördüğümüz kadarıyla birçok mahlasınız var.Üniversite yıllarınızda arkadaşlarınızın size söylediği mahlaslar var mıydı? Ayrıca üniversiteden arkadaşınız olan ve hala görüştüğünüz kişiler var mı?
Sagopa Kajmer: Hayır kimseyle görüşmüyorum okurken de görüşmezdim.Mahlas da koymadılar bana hiç.Gayet sıradan merhaba ne haber.Zaten üniversite insanın ayağının yerden kesildiği dönemdir.Ya gereksiz sıcaklıklar olur sahteden bozma dostluk görünümünde safsatalar ya da 4 senelik dost rezervasyonları gibidir.4 sene biter sonra herkes yediğiyle kalır,sen sağ ben selamet.Hayat da böyledir.Üniversiteyi tek başına kocaaaaaa bir teklik içerisinde bitirdim.Bir iki yakın gördüğüm kişi vardı ama benim bakışlarım onlar için sanırım çok hayaliydi.Düşünsene hayallerini anlattığında sana gülüyorlar alaycı bir şekilde olur diyorlar.İşte böyle insanlardı bir çoğu.Halbuki ben onlara bir gün beni dinleyecekler demiştim.Hayalim buydu.
LINGUISTanbul: Gençliğinizde rap müzikte kendinizi bulduğunuz için mi rap müziğine bir eğiliminiz oldu? Sizi bu müzik tarzına iten şeyler nelerdi?
Sagopa Kajmer: Rap beni ilkokulda buldu.O gün bu gündür rap var.Ritim ve söz ötesinde o dönemlerde başta scratch sesleri ve break dance ibareleri beni hiphop kültürüne çekti.
“Zor olan hem para kazanıp hem iş yapıp hem yaşamaya çalışmaktı.”LINGUISTanbul: Biraz da müzikal kimliğinizle ilgili sorulara geçelim.Bir şarkınızda “Sagopa Kajmer 98 çıkışlı…” diyorsunuz.1998 yılında müzik piyasasına girdiğinizde göre,üniversite yıllarınızda başlamışsınız müziğe.Üniversite okumakla müzikle profesyonel manada ilgilenmek sizin için zor oluyor muydu?
Sagopa Kajmer: Evet gayet zordu.Zor olan müzik yapmak değildi belki ama işin hamallığı vardı.Plak şirketleri fostu.Ne klip ne tanıtım sadece gelsin paralar diyenlerdi.Ben de çok serttim.Çekilmez bir müzik yapmışım diyorum şimdilerde.Belki de para yatırmamakta haklılardı hahahaha.Zor olan hem para kazanıp hem iş yapıp hem yaşamaya çalışmaktı.Müzik beni motive ediyordu yoksa moralman biterdim.Ne sevgilim vardı ne param.Sadece yeteneğim ve külüstür bir bilgisayarım vardı.o zamanlar tipimde külüstürdü hahaha.
LINGUISTanbul:İngilizce Rap albümü yapmayı düşündünüz mü ve ileride böyle birşey düşünür müsünüz? Ayrıca İngilizce Rap’te kimle düet yapmak istersiniz?
Sagopa Kajmer: Ben türküm ve dilimi konuşurum.Avrupa’ya açılmak ancak yelkenle olur.Rapte düet olur ya da olmaz bunu kalite belirler.Ben özellikle kimseyi düşünmedim.Önceden listem kabarıktı ama artık listelerimi yaktım.
“Hayatın tadlarına ulaşabilmek için korktuğunuz şeyleri aşmanız gerekir.”
LINGUISTanbul: Çok yakın zamanda Pesimist EP 5 “Kör Cerrah”ı çıkardınız.Bu EP nizin kapağında ilginç denilebilecek bir resim var,bu resimde neyi anlatmak istediğinizi bizlerle paylaşabilir misiniz? Ayrıca Pesimist EP leriniz şuanda EP 5′e kadar geldi.Peki bunların devamını görebilecek miyiz?
Sagopa Kajmer: Hahahaha o kadar çok tanım yaparım ki hangi tanımın gerçek olduğuna sen bile karar veremezsin.O nedenle kapak resmine bak ve temayı kendin belirle.Belki kapaktaki çocuk temayı anlayamadığı için popo kısmına tokat yiyordur.Hayatın tadlarına ulaşabilmek için korktuğunuz şeyleri aşmanız gerekir.Bu EP nin son seri bölümüydü.5′te son noktayı koydum.Artık bedavaya köfte dağıtmayacağım çünkü yediklerinde bu çok acı olmuş,soğan fazla kaçmış vs diyorlar.Ben artık iyi niyetimi arşive koyuyorum.
“Ben hislerimi paylaştıkça samimiyetim arttı insanlarla.”LINGUISTanbul: ‘Şarkı sözlerinizi nasıl bir hâletiruhiye içinde yazıyorsunuz’ konusu hayranlarınız arasında çok merak edilen bir konu.Bu konuda neler söyleyeceksiniz?Ayrıca şarkı sözlerinizde devrik cümleler daha çok görülüyor,bunun bir sebebi var mıdır?
Sagopa Kajmer:Normalim gayet.Özel anlar beklemiyorum yazmak için.Alır kalemi ne gelirse yazarım.Bazen belli bir zaman gelir yazar da yazarım.Ağlayarak yazdığım çok oldu.O anlarda çıkan şarkıların hepsi klasik hit oldu.Diğer farklı anlarda yazdıklarım da değer buldu.Yani ben hislerimi paylaştıkça samimiyetim arttı insanlarla.
Devrik cümle kurmak Türkçemizin bize sunduğu fırsat ve kolaylıktır.O nedenle kelime karmalarıyla yer değişimleriyle bir cümleyi farklı boyutlara taşıyabilirsiniz.Örnekleri için bknz. sagopa albumleri.
LINGUISTanbul: Şarkılarınızda hint müziği ve film replikleri gibi etkiler de görüyoruz hoşunuza gidenleri mi seçiyorsunuz yoksa şarkı için özel olarak mı buluyorsunuz?
Sagopa Kajmer: Kafama göre.Nasıl eserse.Ya dinlerim beğenirim ya da bildiğim bir melodiyi düzenlerim.
“Topladığınız bilgi heryerde işinize yarıyorsa işte o gerçekten iyi bilgidir.”LINGUISTanbul: Görüldüğü üzere çok araştırmacı ve okuyan bir müzisyensiniz.Bu da şarkılarınzda çok kolay görülebiliyor.Buna araştırdıklarınızın ve okuduklarınızın liriklerinize yansıması diyebilir miyiz?
Sagopa Kajmer: Evet tabiî ki.Etki ve tepkidir bunlar ama saçmalık araştırılmamalıdır.Akla uyan şeyler kurcalanmalı.Topladığınız bilgi heryerde işinize yarıyorsa işte o gerçekten iyi bilgidir.Bilginin kaynagı bilgedir.Bani maneviyattır.bilgiye yönelense bizleriz.Neye yönelirsen onunla yaşar gibi olursun.
LINGUISTanbul:Dinleyici kitlenizin içinde rap müzik severlerin haricinde diğer müzik türlerinin dinleyicilerini de görebiliyoruz.Bunu neye bağlıyorsunuz ?
Sagopa Kajmer: İnsan farklı şeyler dinleyendir.Bu genelliktir.Diğer türlü bakarsak müzikte bağnazlığa gitmiş oluruz.Herkes serbest olmalı.Müzik bu.
LINGUISTanbul: Tekrar edebiyat ve dil konusuna dönelim.Şiir yazar ve edebiyata ilgi duyar mısınız?Yoksa bu yeteneğinizi sadece şarkı sözlerinde mi kullanıyorsunuz?
Sagopa Kajmer: Gayet sıradan,espirili biriyim.Şair havalarına tav olurum hiç sevmem.Doğu şairleri mükemmeldir bana göre ama okuyup etkilenmem,okursan etkilenirsin çünkü.Bu 1 artı 1 =2 dir.Yeteneği Allah (c.c) nerede isterse orada kullanıyorum.Bazen şarkılarımda bazen bir arkadaşımı teskin ederken,çok zor anlarımda kendimi yatıştırmak için vs.
LINGUISTanbul: Hangi tür kitaplar okursunuz ve en sevdiğiniz yazarlar kimlerdir?
Sagopa Kajmer: Tasavvuf okurum.Fıkıh,akaid,hadis okuyorum.İmam-ı Ğazali (k.s),Abdulkadir-i Geylani (ks.),İmam-ı Rabbani (k.s),Mahmut Ustaosmanoğlu,Ahmed Mahmud Ünlü,Mehmet Zahid Kotku (k.s.),Mevlana Celaleddin (ks.) ve daha aklıma gelmeyen birçok zatın eserlerini etüt ediyorum.Okuduğumun boş olmamasına vaktimin zayi olmamasına itina ediyorum.İlim ilim demek kendini bilmek demek.Nice okumaktan caymalı.
“Türkçe taciz altında…Türkçemize de tecavüz etmeye yelteniyorlar.”LINGUISTanbul: Bir dilci olarak Türkçe’nin doğru kullanımı ve özellikle yabancı kelimelerin kullanılması hakkında neler düşünüyorsunuz?
Sagopa Kajmer: Türkçe’yi zaten nasıl kullandığımız ortada.Yere göğe sığdırılamayan kişilere dön ve bak hepsi ne kadar laçkalar.Türkçe taciz altında ve bunu yapan medya,diziler,medyatikler.Türkçemiz ne yapsın ki.Ekliyorlar saçma sapan kelimeler ama alıyorlar a nın şapkasını.Olacak iş değil.Derdimizi anlatmak için sapıtmış dış kaynaklılar gibi olmanın alemi yok.Kelimeleri beğenmeyenler olabiliyor ve kelime yerine yabancı daha gösterişli bir kelime koyuyorlar.”Ne kadar hoş” demiyorlar “çok cool” diyorlar.İşte onlar kendilerine tecavüz edilmişler,Türkçemize de tecavüz etmeye yelteniyorlar.Görev gençlerin.İleriye iyi bir şekilde orjinalini bozmadan taşımak da onların işi.Türk Dil Kurumu artık anlaşılabilmek adına saçma kelimeleri sözlüğe sokmasın.CD sididir.Tekerlek çalar da neymiş.Yıllarca cümle dedik sonra tümceyi ortamıza koydular.Ben yenilerin icad ettiği Türkçe’yi konuşmaktan yana değilim.Kapsamsız kelimelerle nereye dek gideceğiz ki? A’lar kel kaldı anlamlar bozuldu.Hepsinin sorumlusu bizleriz.
LINGUISTanbul: Son olarak İstanbul Üniversitesi hakkında düşünceleriniz nelerdir?
Sagopa Kajmer: Üniversite işte.Beni de okutmuş bir yer,yıllara meydan okuyor ama yıllarda artık ona meydan okumaya başladı.